Siyaset…

Dedikodu…

Magazin…

Popülarizm…

Diziler ve kim ne giymiş kiminle fingirdemiş geyikleri…

Bütün bir sanal gündem ve sanal bir hayatın içinde gerçeklik o kadar büyük bir şekilde dünyada yaşanıyor ki…

Süngerleşmiş beyinlerimiz farkında bile değil…

Domates hasadında çalışan kadınların acısını dinledik dün…

40 TL yevmiye ile 6 çocuk geçindiren, büyüten ve okutan fedakar analarımızın ellerinde ki çatlaklar ve nasırlar ile nasılda güzel göründüklerine şahit olduk…

Elleri öpülesi analar…

Sonra döndüm Ziyapaşa, Gazipaşa ve Şinasi efendi sokağında takılan panpişleri düşündüm…

Yanlarında bebeleri, çocukları ile Kafelerde sadece 10 dakikalık yalan dinlemek için falcılara ödedikleri 40 TL’yi düşündüm…

Sözde demokratlar…

Sözde insan hakları savunucuları…

Sözde sevgi pıtırcıkları…

Atatürkçü geçinip Atatürk’ün kurduğu ülkenin bölünmesi için çabalayan HDP’ye oy veren panpişleri…

Bir tarafta Android telefonlarda insanlığı kurtaran kokoşlar…

Diğer tarafta ellerinde ki çatlaklar ve nasırlarla vatana kurban edilmek üzere evlat yetiştiren analar…

Size de tavsiye ederim…

Bir gün bırakın elinizde ki zımbırtıları…

Kalkın o lüks mekanlardan ve şehirlerinizden…

Varoşlara inin…

Köylere gidin…

Unuttuğunuz şeyleri hatırlayacaksınız…

Bilmediğiniz gerçekleri öğreneceksiniz…

Gerçek hayat Android ekranlarda değil…

Bizzat toprağın çıplak ayakla üzerinde yürüdüğünüz kendinizde olduğunun farkına varacaksınız!

Hafta sonu benim için bu manada çok önemliydi…

Daha sık yapmak gerek böyle şeyleri…

Tanıtın tanımayın gidin bir tarlada çalışan gördüğünüzde SELAMUN ALEYKÜM deyin…

Hal hatır sorun ve bir lokma ekmek ile suylarını için…

Merak etmeyin sizi terslemezler…

Menfaatsizce karşılayıp sofralarını paylaşırlar…

Gönüllerini açarlar…

Sizde deneyin bir gün…

Sonra gidin o falcıya 40 TL verin!