Yazının başlığına aldanmayın...

İsimler, insanlar, kişilikler ve siyasi cingözler...

MHP çatısına sığınan devlete, millete ve kamuya ait yolsuzluk, usulsüzlük ve ihanet çetesi içinde yer almış bukalemun özellikli canlılar...

Adana'da bu tipleri MHP'ye yaklaşıp içinde barınmak arzularını ibretle izliyorum...

MHP'ye ve Ülkücü harekete yıllarca Faşist, kafatasçı, cahil, bağnaz ve bir sürü ağır hakaretlerle davranmış bir grup tek hücreli beyinlerine bakmadan kendilerini kamufle edebileceklerini sanan zavallılar...

MHP bu isimlere dikkat etmelidir...

Adana bu isimlerin yüzünden yıllarca algı yönetiminde ve kamuoyu yönlendirmesinde resmen ihanete uğradı...

İşkembelerini ve banka hesaplarını şişirmekten öte bir dertleri olmayan inançsız, ideolojisiz ve kıblesiz bu tiplerin kimliksiz dünya görüşlerini MHP çatısı altında aklamalarına müsaade edilmemelidir....

Yıllarca at koşturdukları AKP ve CHP içinde yaptıkları yolsuzluk ve hırsızlıklarla aforoz edilen bu tiplerin ahlaksızlıkları, iffetsizlikleri ve menfaatperest kişilikleri MHP gibi ulvi bir davanın siyasal kurumunu kirletmemelidir...

Ben eşit rekabet taraftarıyımdır her zaman...

Bu isimleri seçim sonunda mutlaka deşifre edeceğimden hiç kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın...

Seçim sathı mahallinde hiç bir partinin kişiler yüzünden yıpranmaması düşüncesindeyim...

Ama kimsede seçim hengamesinde kimse beni görmez diye de havaya girmesin...

Bu seçim MHP'nin her şeyi kayıt altında...

Kimler nerelerde kimlerle kirli ittifaklar kurdu?

Kimler MHP üzerinden işkembe ve banka hesabını şişirme sevdasına düştü?

Kimler kendi siyasi ve iktisadi geleceğini MHP'nin üzerinde tutup şirinliklerle bu art niyetini yutturduğunu sandı?

Her şey kayıt altında...

Seçimlerden sonra kayıtlar açılır...

Dosyalar salkım saçak neşredilir...

Gerçekler konuşulmaya başlar...

MHP kendi iç dinamikleri ve ruhuyla hiç bir rantiyeciye cevaz vermeden iktidar yürüyüşünü gerçekleştirebilecek öz kaynaklara ve öz evlatlarına sahiptir...

Bu süreçte bu dinamikler MHP'nin başarısı için sokaklarda savaşırken...

Gecesini gündüzüne katıp benliğinden, ailesinden ve geleceğinden fedakarlıklar yaparken...

Yan gelip yatarak sözde BÜYÜK ÜLKÜCÜ moduna girenleri unutmak asıl ihanettir!

Görüyorum...

İzliyorum...

Ve kayıt ediyorum...

8 Haziran sabahına kadar da bu böyle devam edecek...

Şimdilik susuyorum!