Uzun zamandır bu konuyu işlemek istiyordum…

Ülkemizin son dönemlerde içinden geçtiği olaylar ve hali hazırda yaşanan süreç ciddi bir tarihsel dönüşümün şahitliğini yapıyor çünkü…

Dünyada Global sermaye ve Küresel güçlerin köşe kapmaca oyunları oynanırken, sahanın Anadolu toprakları ve sınırlarında olan bölgeler olması hasebiyle Ülke olarak bir şeyleri ciddi olarak sorgulama ve radikal kararlar alma zorunluluğunu da berberinde getiriyor…

Bu kaçınılmaz çünkü!

O zaman 16 Nisan Referandumunun ve sonrasında ki şekillenmenin yapısını bu açıadan el almak çok daha mantıklı oluyor…

Dünya hızla savaşa doğru seyrederken kendi iç meselelerini bir türlü aşamamış devletlerin böylesine bir mücadelede kazanma ve var olma şansları olamaz…

Bu yüzden daha disiplinli, daha sağlam ve daha tek elden bir devlet yönetimi mevcut dünya koşullarında elzemdir…

Devletin kendi kurumlarını zaptı rapt altına almasının yanı sıra Milli ve Manevi duyguları pekişmiş bir millet bilincini de yeniden inşa etmesi gerekiyor…

Tıpkı kurtuluş savaşı ruhu gibi…

Çanakkale ruhu gibi…

Ve ERGENEKON destanında oluşan ruh gibi…

Bu yüzden AK Parti ve MHP koordinasyonu siyasi kaygıların ve husumetlerin çok üzerinde bir anlayışla değerlendirilmelidir…

Devir siyaset değil, devlet devridir…

Mevcut olan AK Parti ve MHP koordinasyonuna alternatif oluşturabilecek oluşumlarla ilgili planlamalarda yok değil…

Meral Akşener isminin sürekli taze tutulup karşı blok içerisinden bir lider üretme çabalarını da izliyoruz…

Dünya dengelerinin ve Ülkemizin içinde bulunduğu stratejik konum gereği düşebileceği ciddi beka sorununu göremeyen gözler ve kalpler bütünüyle siyasi ihtiras, makam büyüsü ve intikam duygularıyla cahilce bu oluşumdan medet ummaya devam ediyor…

Bu ölümcül bir umut…

Sonu olmayan bir macera…

Ve Türk-İslam Ülküsünün vücut bulmasının önünde ki en büyük engeldir…

Allah’tan MHP Lideri Devlet Bahçeli gibi üst akıl yönetimi dünya standartlarının bile üzerinde olan bir büyüğümüz var…

Allah’tan tam manasıyla bizleri mutmain etmese de Recep Tayyip Erdoğan gibi dirayetli ve azimli bir Cumhurbaşkanımız var…

Ve Allah’a çok şükür ki bu 2 liderin hemen arkasında Süleyman Soylu gibi cengaver bir İç İşleri Bakanımız var…

Bir tarafta mevcut koşulları bilen ve buna göre bir strateji ile siyaset kurumunu klasik anlayışından çıkartıp memleketin bekası yoluna kanalize eden bir yapı…

Diğer tarafta ise Global güçlerin ve Küresel Sermayenin işine gelecek şekilde yapılanma mücadelesini devam ettiren YENİ OLUŞUM SİYASET KURUMU…

Türk Milleti siyaseti değil Devleti tercih etmelidir…

Çünkü devlet her şeydir…